1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde AKP’nin Taksim yasağına karşı binlerce insan sokaklara çıktı. Üniversiteliler ve liseliler bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için Taksim’e yürüdü.
Devrimci Gençlik Dernekleri ise gençliğin Taksim iradesini gerçek kılmak hedefiyle uzun süredir hazırlıklarını sürdürmekteydi. Sabahın erken saatlerinden itibaren Şişli’nin bütün sokaklarında arkadaşlarımız AKP’nin yığdığı bütün o polislere, barikatlara ve engellemelere karşı cesurca direndi. İstanbul halkı Devrimci Gençlik’in aklına, cesaretine ve direncine bir kez daha tanık oldu. Yoldaşlarımızdan her biriyle tertemiz Dev-Genç tarihine layık biçimde mücadele ettikleri ve gençliğin Taksim iradesine sahip çıktıkları için gurur duyuyoruz.
19 Mart’ta yaşanan AKP darbesine karşı isyan eden halk “1 Mayıs alanı Taksim’dir” demişti. Bu iradeye sahip çıkan, anayasal hakkını kullanan ve emeğinin hakkını isteyen on binlerce insan Taksim yollarında polis şiddetine maruz kaldı, 400’den fazla kişi gözaltına alındı. Polis güçleri eyleme gelsin ya da gelmesin; Şişli’de bulunan herkesi hedef aldı fakat halkı ve gençliği sindiremedi. Sloganlarımız saatler boyu Taksim’e çıkan bütün sokaklardan duyuldu. Hatta bu açıklamanın yapıldığı sıralarda üyelerimizin hala Taksim yollarında mücadele ettiğinin altını çizmek istiyoruz.
Şu ana kadar Devrimci Gençlik Dernekleri’nden 33 arkadaşımız gözaltına alındı. Bir arkadaşımızın parmakları ise polis işkencesi sonucu kırıldı. Üyelerimizin ve bizlerle beraber gözaltına alınan herkesin işkence gördüğüne tanığız. Bu zulmün hesabını sormak ise boynumuzun borcudur.
Bu yıl Türkiye çapındaki 1 Mayıs hazırlıklarımızı AKP’nin polis baskınlarının gölgesinde yapmak zorunda kaldık. Konya’da, Ankara’da, Eskişehir’de ve İstanbul’da çok sayıda arkadaşımız gözaltına alındı. AKP basınında derneğimiz hakkında akla hayale gelmeyecek yalanlar, iftiralar kaleme alındı. Buna rağmen Eskişehir’de, Çanakkale’de, Konya’da, İzmir’de, Ankara’da, Zonguldak’ta, Artvin’de, Bursa’da ve Karabük’te yüzlerce arkadaşımız gençliğin devrimci kortejlerinde yer alarak bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için yürüdü. Fakat belirtmek gerekir ki başarılarımızla mutlu olsak bile yapamadıklarımız da bizim için önemli bir ders niteliği taşımalıdır. Bu sebeple hatalarımızı ve eksikliklerimizi kapatarak gelecek yıl daha güçlü, daha kalabalık ve daha organize olacağız.
Son olarak beraber mücadele ettiğimiz dostlarımızın 1 Mayıs sürecindeki bazı hatalarına da dikkat çekmek istiyoruz. Örneğin, 19 Mart sonrası ortaya çıkan halk tepkisini, üniversitelerde cisimleşen gençlik iradesini ve buralardan yükselen “1 Mayıs alanı Taksim’dir” çağrısını bütünüyle görmezden gelip Kadıköy’deki izinli mitinge katılmanın siyasal sonucu ne olmuştur merak ediyoruz. “İşçi sınıfı Kadıköy diyor” gibi bir şehir efsanesi üretip halk direnişinin işaret ettiği Taksim’e çıkmamaya değecek bir kazanım elde edilebildi mi merak ediyoruz. Taksim için binlerce insan varıyla yoğuyla direnirken enerjisiz, düşük katılımlı ve katılımcıları da dahil kimsenin ilgilenmediği bir eylem örgütlemenin isabetli olmadığının artık anlaşılmış olmasını ümit ederiz. Belirtmek isteriz ki bu ülkede devrimcilik yapmanın hem güzelliğini hem de zorluklarını yaşayan, bizimle aynı menzile yürüdüklerine inandığımız dostlarımızın Kadıköy tercihi sebebiyle halktan gördükleri tepkilerden memnuniyet duymuyoruz. Devrimci güçlerin birbirlerine ihtiyaç duyduklarına inanıyor ve gelecekte doğru mevzide hep birlikte hareket etmeyi istiyoruz.
Haklı biziz suçlu AKP’dir!
Herkes bilmeli: Haklı olan gençliktir, güçlü olan gençliktir, kalabalık olan gençliktir. Zorbalıkla ayakta duran azınlık iktidarı, AKP cuntası duysun: Biz özgür olmadığımız müddetçe size rahat yok. Her yerde ve her biçimde karşınızda olacağız. Ne yaparsınız yapın, gençlik sizin yakanıza yapışacaktır!
Sevgili arkadaşlarımız, sevgili halkımız; şimdi eylemlerde ya da daha öncesinde gözaltına alınan herkese sahip çıkmanın zamanıdır. Taksim’e yürüdükleri için gözaltına alınan tüm insanlar serbest bırakılmalı ve hiçbiri yalnız bırakılmamalıdır.
Son olarak herkesin şu rahatlıkla hareket etmesini istiyoruz: Eylem yapmak da suç değildir haklarımız ve özgürlüklerimiz için mücadele etmek de. Aksine bunlar ülkesini ve halkını seven herkesin görevidir. Taksim için yürüyen herkes haklıdır ve bu koşullarda bu iradeyi gösterdikleri için kendileriyle gurur duymalıdır.
Gençlerin işsizlik ve geleceksizlikle boğuştuğu, halkın açlığa mahkûm edildiği, bir azınlık iktidarının darbe rejimi inşa etmeye çalıştığı, seçme ve seçilme hakkının fiilen ortadan kaldırıldığı, ifade ve basın özgürlüğünün askıya alındığı, eylem yapmanın yasa dışı biçimde yasaklandığı ve anayasanın rafa kaldırıldığı bir ülkedeyiz. Fakat Türkiye’yi bu halde bırakacak değiliz. Devrimci Gençlik olarak bir sorumluluğumuz var; memleketimize ve geleceğimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız.
Bu sorumluluğu üstlenmeye gönüllü tüm gençleri Devrimci Gençlik Dernekleri’ne katılmaya çağırıyoruz!
Devrimci Gençlik Dernekleri
1 Mayıs 2025