19 Mart’ta yeni bir uyanışla serpilen gençlik hareketi, üzerindeki ölü toprağını Beyazıt’ta yıkılan barikatlarda bıraktı. Uzun yıllar sonra yeniden yükselen bu hareketle beraber faşizmin aygıtları da aynı şekilde harekete geçti.
Gençliğin önünü nasıl alacağını bilemeyen rejim adeta dört bir koldan saldırmaya başladı. Ankara’da ilk olarak 22 Mart sabahı yapılan operasyonlarda 5 arkadaşımız gözaltına alındı.
Kadın arkadaşlarımız gözaltı süresince polisler tarafından onur kırıcı bir şekilde çıplak arama dayatmasına maruz kaldı. Çıkarıldıkları mahkemede ev hapsi ve adli kontrollerle serbest bırakıldılar. Serbest bırakıldıkları günün ertesi, yine kampüslerde direnişi yükseltmekten geri durmadılar.
Direnişin ilk günlerinden bu yana, direnişe katılan arkadaşlarımızın aileleri polis tarafından telefonla aranarak hukuksuzca taciz edildi, çocuklarının direnişe katılmaları terörize edildi Siyasi tutsakların serbest bırakılması için “Gençlik Ayakta Geleceği İçin Yürüyor” şiarıyla Adalet Bakanlığı’na yürürken Konur Sokak’ta aralarında yoldaşlarımızın da bulunduğu 30 arkadaşımız polis işkencesi ile gözaltına alındı. 4 arkadaşımız aynı gece serbest kalırken kalan 26 arkadaşımız 2 gece mevcutlu tutuldu. 8 arkadaşımız tutuklamaya sevk edildi aralarında bir yoldaşımızın da bulunduğu 4 arkadaşımız tutuklandı.
28 Nisan tarihinde Konya’dan 7 arkadaşımız Ankara’dan 3 arkadaşımız ev baskınları ile gözaltına alındı. Konya’da bulunan Ada Kültür Merkezi’miz basıldı. Aralarında Nazım Hikmet’in şiirlerinin de olduğu kitaplara el konuldu. Gözaltına alınan bir kadın arkadaşımız KYK yurdunda çıplak arama işkencesine maruz bırakılmaya çalışıldı. 30 Nisan sabahı Ankara merkezli Devrimci Gençlik Dernekleri’ne yönelik operasyonda 16 arkadaşımız hakkında gözaltı kararı verildi. 9 arkadaşımız ev baskınları ile gözaltına alındı. Eş zamanlı olarak derneğimiz basıldı flamalarımız, sopalarımız, kitaplarımız ve dahi dayanışma kutumuza kadar el konuldu. Konya merkezli operasyonla gözaltına alınan yoldaşlarımızdan 3’ü 2 Mayıs’ta tutuklandı.
Bu operasyonlar açıkça göstermektedir ki Devrimci Gençlik Dernekleri’nin 1 Mayıs’ta alanlarda olması engellenmeye çalışıldı. Ancak AKP iktidarının gözaltı tutuklama ve baskılarla oluşturduğu yıldırma politikalarına rağmen Devrimci Gençlik Dernekleri tüm cüret ve iradesiyle 1 Mayıs’ta alanlardaydı.
Devrimci Gençlik Dernekleri’nin sesini kısmaya çalışanlar, gözaltı ve tutuklamalarla bizleri korkutabileceklerini düşünüyor. Oysa biz Taksim’den Ankara’ya, Konya’dan Çanakkale’ye, Artvin’den Eskişehir’e ve var olduğumuz tüm şehirlerde meydanları doldurmaya devam edeceğiz.
Meydanlar halka kapatılamaz. Yaşasın 1 Mayıs.
Ankara Devrimci Gençlik Derneği