Gençliğin devrimci mücadelesini büyüterek işçi sınıfının prangalarından kurtulması sorumluluğunu da üstleniyoruz: Taksim özgür olacak, işçi sınıfı özgür olacak, Türkiye özgür olacak!
Türkiye’de maalesef bir sendika gerçekliği kalmamıştır; bu hak AKP tarafından gerek fiziki gerekse bürokratik baskılarla işlevsizleştirilmiş, geçersiz kılınmıştır. İşçi sınıfının örgütlenme özgürlüğü için de 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağız.
Neoliberal dönüşüm politikalarının sıkı ve hızlı uygulayıcısı olarak AKP’nin iktidarda geçirdiği her gün emekçilerin örgütlenmesinin önüne bürokratik ve fiziki engeller koyduğunu görüyoruz.
Gelinen aşamada Türkiye’de demokrasiye yönelik saldırılar ifade ve düşünce hürriyetinde olduğu gibi bunların doğal bileşeni olduğu örgütlenme özgürlüğünü de hedef almış, emekçi halkın en basit araçları dahi işlevsiz kılınmıştır.
İsminde her ne yazarsa yazsın rüştünü ispat hususunda güçlük yaşayan sendika ve odaların da özgür bir ülkede örgütlenme hakkına kavuşabilmesi için, gençliğe, siyasal özgürlükler mücadelesi bir görevdir.
Halkımız ayaktadır; bu gerçeği görüyoruz.
Bu kavga bir sokak dalaşı adli vaka değil sınıflar mücadelesinin bir ayağı; bu ciddiyeti görüyoruz. Ve sorumluluk alıyoruz.
İşçi sınıfının, emekçi halkımızın siyasal özgürlüğü için; örgütlenme hakkı için de yürüyoruz.
Toplantılarda ve sokakta gençliğin sözünü önemsemeyen, eşit muhataplık kurmayanlara çok açık tavsiyemizdir: Gençlik gerçekliğinden kaçmayın, ne söylediğimizi ciddiye alın ve bunları yapmadığınızın sorumluluğundan kaçmayarak işe başlayın.
Devrimci Gençlik Dernekleri tüm ciddiyetiyle Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs’ı örgütlemek ve İstanbul’da 1 Mayıs’ta Taksim’e girmek için hazırlıklarını sürdürmektedir!