“Tarih gelecek için kavga verip, yitmiş bile olsa, insanlık için vuruşanları hiç unutmaz”
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Önder Babat, bundan tam 17 yıl önce, 3 Mart 2004’te, İstanbul’un en işlek caddelerinden biri olan İstiklal Caddesi’nde susturuculu bir silahla, başından tek kurşunla vurularak katledildi. Cinayetin işlendiği günden itibaren olayın üstünü örtmek ve suçunu gizlemek isteyen devlet; hukuki süreci baltalamak için otopsi yapılmasını bile engellemeye çalıştı. Önce ‘Başına taş düştü’, sonra ‘maganda kurşunu sekti’ dendi ve çeşitli manipülasyonlarla bu katliamın üzeri kapatılmak istendi. Önder’in bilinçli ve kasıtlı şekilde doğrudan hedef alınarak katledildiği uzun mücadeleler sonucu ortaya çıkarıldı ve otopsi raporları ile kesinleşti. Ancak 17 yıldır dosyada hiçbir ilerleme kaydedilmedi, tek bir kişi hakkında dahi herhangi bir yargılama yapılmadı!
Önder, halkına karşı duyarlı ve sorumlu, devrimci bir öğrenciydi. Eşit, özgür, yaşanabilir ve demokratik bir üniversite ve memleket istedi ve hayatının son anına dek bunun için mücadele etti. O, mevcut zulüm, sefalet ve sömürü düzenine karşı sömürenlerin değil; öğrencilerin, işçilerin, kadınların, yoksulların kısaca memleketin tüm ezilen kesimlerinin uzun yürüyüşündeydi. İnsanca yaşanabilir bir memleket mücadelesi sürdürenlere ve sürdürecek olan nice nesillere ‘emsal’ olması niyeti ile katledildi.
AKP, zorbalıkla memlekette kendisine karşı çıkan tüm sesleri susturmaya çalışıyor, gençliğe ve üniversitelere yönelttiği saldırılara her gün bir yenisini ekliyor, faşist politikalara karşı gelen herkesi ‘terör’ ile yaftalıyor. Demokratik rektörlük seçimleri gibi en temel hak taleplerine dahi olanca gücüyle saldırıyor. Üniversitelerden bütün bir memleket hukuksuz kararnameler ile yönetiyor. Ekonomik krizin, açlığın, sömürünün yanına baskı ve savaş politikaları eşlik ediyor.
Bugün, öğrencilerin, işçilerin, yoksulların, kadınların çıkarlarının ‘suç’, AKP ve bir grup sermayedarın çıkarlarının ‘hak’ sayıldığı bir suç rejimi işletenler; Önder’in devrimci kimliğine, insanca yaşanabilir bir memleket için verdiği mücadele birikimine tahammül edemedikleri gibi mücadelesini sürdürme niyetinde olanlara, onun anısının yaşatılmasına, ölümsüzlüğünün haykırılmasına da tahammül edemiyor. Önder’in sıra arkadaşları tarafından yapılan anmalara karşı gerçekleşen polis saldırılarının ardından Önder’in katillerini yargılamak için tek adım atmayanlar, Önder’i andıkları için onlarca öğrenciyi yargılıyor.
Önder’in katilini tanıyoruz. Salgın döneminde milyonları açlığa mahkum edenlerin, kayyum rektör istemediği için tutuklanan öğrencilerin, karakola dönüştürülen üniversitelerin, kampüs kapısına takılan kelepçenin ve hatta Gezi’de katledilenlerin, Berkin’in katilini yıllardır tutuksuz yargılayanların, Ankara’da, Suruç’ta patlayan bombaların, Soma’nın, Çorlu’nun ortak faillerini, azmettiricilerini biliyoruz. AKP’nin ilk faili meçhullerinden olan Önder’in ardından geçen 17 senede yaşadıklarımızı unutmuyor, yaşattıranlara hesabını sorma bilinci ile hareket ediyoruz.
Tam 17. yılında, Önder Babat’ın mücadelesini ve katlini anlatmayı, Önder’in faillerini teşhir etmeyi, Önder’i aynı öfke ve kararlılıkla anmayı, 2004’ten 2021’e, bir memleket için nihai ve gerçek bir adaleti sağlayana dek mücadele etme iddiamızın birincil koşullarından biri olarak görüyoruz. 3 Mart’ta ‘Önder’ diyerek attığımız her sloganı ve her adımı aynı zamanda, haksızlığa, zorbalığa uğramış; sömürülmüş, geleceği çalınmış milyonlar için de atıyoruz. Önder nezdinde, bu memlekette katledilmiş, kaybedilmiş, işkence görmüş, haksızlığa uğramış, ezilmiş herkese, her devrimciye, onların anılarına ve verdikleri mücadelelere, ödedikleri bedellere karşı duyduğumuz sorumluluğun ağırlığı ile yaşıyoruz.
Israrımızı ve direncimizi öfkemizden; gücümüzü Önder’i hiç tanımamış, yüzünü görmemiş, sesini duymamış öğrencilerin yıllardır Önder için direnmekteki kararlılığından alıyoruz.
Aynı kararlılıkla; sesimizin ulaşabildiği herkesi, Önder için vurulduğu saatte, vurulduğu yere yarın saat 19.00’da İstiklal Caddesi İmam Adnan sokağa, yaşadıklarımızın faillerinin karşısında Önder olup dikilmeye çağırıyoruz.
3 Mart, Önder nezdinde bütün bir memleket için adaletin çağrımızdır. 17 yıldır mücadelesinin izinde, adaletin peşindeyiz!