Devrimci Gençlik Dernekleri olarak mücadele tarihimizden aldığımız esinle, her yıl olduğu gibi bu 1 Mayıs’ta da haklı Taksim ısrarımızı sürdürmüş, ‘Kazanacaksak müsadeyle değil mücadeleyle kazanacağız’ diyerek her türlü engelleme çabasına rağmen 1 Mayıs alanı, Taksim Meydanı’na çıkmıştık. Bugün, Taksim direnişimize karşı açılan davanın ilk duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.
İşçilerden kadınlara, öğrencilerden yoksullara toplumun tüm ezilen kesimlerine ve karşısına çıkan en ufak sese dahi saldıran AKP, toplumsal muhalefeti yok etme, halkı devrimci mücadeleden yalıtma politikalarının bir devamı olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta da Taksim’e çıkan üyelerimize saldırdı. Taksim Meydanı’nda işkenceyle gözaltına alınan üyelerimiz 2 günlük gözaltı süresinin bitmesine rağmen alıkonulmaya devam edildi ve tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevkedilerek adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
1 Mayıs’ın tarihsel öyküsüne baktığımız zaman gördüğümüz şey emekçilerin haklı talepleri için yükselttikleri mücadeleleri ve bu uğurda ödenen ağır bedeller sonucu elde ettikleri tarihsel kazanımlarıdır. Ülkemizde de 1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak uzun yıllardır bu muhtevada anlamlanmış ve buna uygun bir mücadele dinamiğini inşa olmuştur. Bu mücadele dinamiğinin bugüne izdüşümlerinden biri de emekçilerin kararlılığının ve ısrarının bir sonucu olarak kazanılmış bir mevzi olan Taksim Meydanı’dır. Toplumsal muhalefetin en geniş kesimlerinin hak talep etme biçimlerinin her türlüsünü saldırısına gerekçe yapan AKP ve Saray Rejimine karşı en doğru yanıt yaşamın her alanından yükselteceğimiz uzlaşmaz mücadelemizdir.
Tam da bu nedenle; gözaltıların, tutuklama tehditlerinin ve yasakların bizi engelleyemeceğini ve Taksim iradesinden vazgeçiremeyeceğini defaatle ilan etmiştik. Bugün de mahkeme salonlarında haklı Taksim direnişimizin bir suçmuş gibi ifade edilmesi ve yargılama konusu yapılması bu iradeye yönelik sistematik saldırıların devamı niteliğindedir. Taksim direnişimiz haklıdır, meşrudur ve asıl suç Taksim Meydanı’nı halka kapatmaktır.
Bugün, Taksim iradesini yargılamaya kalkanlara karşı bastığımız her yeri, bütün tarihsel kazanımlarımızı ve yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğimizi, Taksim’i ve memleketin tamamını özgürleştirene dek mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyor ve 1 Mayıs günü Taksim Meydanı’nda söylediklerimizi yineliyoruz: ‘Göreceksiniz milyonlar olup yine Taksim’e geleceğiz, biz kazanacağız!’