DEVRİMCİ GENÇLİK DERNEKLERİ MÜCADELE PROGRAMI
1- Gençlik geleceksizliğin pençesinde!
- Türkiye 2002’den beri ABD emperyalizminin işbirlikçisi olan faşist AKP iktidarı tarafından yönetilmektedir. Sıradan bir iktidar olmayan AKP/Saray rejimi 20 yıla yaklaşan iktidarında Türkiye’yi tepeden tırnağa değiştirmiştir.
- Bu iktidar döneminde halkımız işsizlik, açlık ve geleceksizlikle boğuşmakta, dinselleştirme ve milliyetçilik eliyle itaatkâr bir cemaat/ümmet toplumu yaratılmak istenmekte, Kürt halkına yönelik baskılar artmakta, kadın düşmanlığı körüklenmekte, eğitim patronların çıkarları için sürekli revize edilip gericileştirilmekte, bilim yerini hurafeye bırakmakta ve üniversiteler birer kışla/ticarethaneye dönüştürülmektedir.
2- Gençlik yeniyi ve iyiyi arayıştır!
- Dünyanın tamamında olduğu gibi Türkiye’de de yaşanmış tüm ilerici mücadelelerde gençlik her zaman en ön safta yer almış ve eskiye karşı yeninin, statik olana karşı dinamik olanın taşıyıcı olmuştur. Türkiye gençliği sömürü düzeninin kendine biçtiği rolü oynamayı her zaman reddetmiştir. İkinci Abdülhamit istibdatına karşı mücadele eden Tıbbiye öğrencilerinden Demokrat Parti iktidarına karşı baş kaldıran üniversitelilere kadar Türkiye tarihi gençliğin başkaldırı geleneğinin izlerini taşımaktadır.
- Gençlik bu sebeple Türkiye’deki ilerici mücadelenin en önemli öznelerinden biri, mücadelenin taze kanı ve sigortasıdır. Gençlik kendisine verilenle yetinmeyen, daha iyisini isteyen, statükoya rıza göstermeyen ve geleceğini kazanmak için harekete geçmeye çekinmeyendir.
3- Gelecek, mücadele etmeden kazanılamaz!
- Geleceksizlik, sömürü ve savaş üreten bu düzen gençliğin çıkarına değildir.
- Gençliğin çıkarları düzenin karşısındadır. İktidarları baskıya ve zorbalığa dayanan egemenler her zaman daha fazla sömürünün peşindedir. Tarihte hiçbir zorba hak sahiplerine haklarını güzellikle vermemiş, hak sahipleri haklarını mücadele ederek almışlardır. Bu sebeple gençlik eşit ve özgür bir gelecek için kararlı bir şekilde mücadele etmek zorundadır.
- Örgütlü şekilde hareket eden AKP/Saray Rejimine karşı gençlik de örgütlü olmak, güçlerini birleştirmek ve ortak bir program etrafında mücadele etmek zorundadır. Bu sebeple gençlik kendi geleceği için AKP/Saray Rejimi karşısına siyasal bir güç olarak çıkmak zorundadır.
- Devrimci Gençlik Dernekleri, bağımsızlık, demokrasi, eşitlik ve özgürlük için gençliği düzen karşısında siyasal bir güç haline getirecek irade olma iddiasını taşımaktadır.
4- Devrimci Gençlik Dernekleri eşitlik mücadelesi verir!
- Tüm dünyada ve ülkemizde zengin bir azınlığın egemenliği hüküm sürmektedir. Gelir adaletsizliği ve eşitsizlik uçurumu devasa bir hal almıştır.
- Kayıtsız ve güvencesiz çalışma, patronların kar hırsından kaynaklanan iş cinayetleri ve işsizlik Türkiye’de olağan hale gelmiştir.
- AKP/Saray rejimi; müsebbibi olduğu ekonomik kriz sebebiyle patronları kurtarmak için krizin yükünü halkın sırtına yüklemeyi amaçlamakta, emekçiler vergi ve zamlarla boğuşmaktadır.
- 12 Eylül’den AKP’ye süren neo-liberal ekonomi programının sonucu olarak barınma, eğitim, ulaşım ve sağlık gibi temel hakların tamamen paralı hale gelmesi ve giderek pahalanması halkın yaşam standartlarını dibe çekmiştir. Temel hakların parasız sağlanması eşitlik mücadelemizin bir parçasıdır.
- Sömürü düzenini yaratan, onu rıza ve şiddet araçları ile yıkılmaz ve değişmez olarak ifade ederek iktidarlarını sürdüren egemen sınıflara karşı kamuculuğu savunan Devrimci Gençlik Dernekleri egemenlerin, AKP’nin neo liberal ekonomik programına karşı eşitlik mücadelesinin ön saflarındadır.
- Yaşlı, çocuk ve engellilerin hakları ve devletin bu alanlardaki yükümlülükleri halkçı yaklaşımın çok uzağındadır. Devrimci Gençlik Dernekleri, iktidar tarafından sadaka toplumu yaratmanın en işlevsel araçları olarak görülen yaşlılar, çocuklar ve engelliler için sahici ve halkçı çözümün eşit yurttaşlık haklarından geçtiğini; bunun da ancak sistem karşıtı bir mücadeleyle sağlanabileceğini savunur.
5- Devrimci Gençlik Dernekleri özgürlük mücadelesi verir!
- AKP/Saray Rejiminin bütün itiraz hareketlerini bastırmaya çalışmasına, özellikle gençlerin yaşam alanlarına doğrudan müdahalelerde bulunma çabasına, tek tip bir yaşam ve tek tip bir düşünce baskına karşı Devrimci Gençlik Dernekleri özgürlükleri savunur.
- Örgütlenme, siyasi faaliyet yürütme ve propaganda haklarına dönük saldırılara karşı örgütlenme özgürlüğünü savunan Devrimci Gençlik Dernekleri; basına, fikir açıklama hürriyetine, halkın siyaset üretme ve bu kapsamda söz söyleme hakkına yönelik saldırıların tam karşısındadır.
- Devrimci Gençlik Dernekleri iktidarın kültür/sanat alanındaki baskılarının ve sansürün karşısındadır. Devrimci Gençlik Dernekleri iktidarının, piyasacılığın ve gericiliğin karşısında sanatın özgürlüğünü, gençliğin sanata erişimini ve sanat üretimine katılımının önündeki engellerin kaldırılmasını savunur.
- Devrimci Gençlik Dernekleri cinsiyet kimliklerinin ve cinsel yönelimlerin özgürleşmesini savunur.
- Devrimci Gençlik Dernekleri cinsiyet kimliklerine ve cinsel yönelimlere karşı iktidarın tüm ayrıştırıcı ve ötekileştirici politikalarının karşısında durur.
6- Devrimci Gençlik Dernekleri emperyalizme karşı bağımsızlık için mücadele eder!
- İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından ülkemiz kademeleri olarak ABD emperyalizminin yeni sömürgesi durumuna gelmeye başlamış ve işbirlikçi iktidarlar eliyle bu sömürgeleşme süreci giderek boyutlanmıştır. Demokrat Parti iktidarı, 12 Mart ve 12 Eylül faşist darbeleri ve AKP iktidarı bu sürecin önemli ayaklarıdır.
- Ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel olarak on yıllardır emperyalizmin boyunduruğunda olan Türkiye, emperyalizm tarafından ucuz iş gücü kaynağı ve ortadoğuya yönelik askeri saldırganlıklarda işbirlikçi ve üs olarak kullanılmaktadır.
- ABD ve NATO’nun sayısız askeri üssünün yer aldığı ülkemizde sömürgeciliğin tek göstergesi askeri üsler değildir. Emperyalizme göbekten bağlı tekelci sermaye, ABD emperyalizminin özel yetkili partisi olarak iktidarda bulunan AKP, tarihi on yıllar öncesine dayanan emperyalist sistemle devlet arasındaki bütünleşme sömürge yönetiminin sac ayaklarıdır.
- Devrimci Gençlik Dernekleri bu ülkenin gençliğini işgal askeri ve ucuz iş gücü olarak görmek isteyen, doğal kaynaklarımızı ve emeğimizi sömüren, dünyaya ve ülkemize ölüm saçan, dünya halklarının baş düşmanı olan emperyalizme karşı ülkemizin bağımsızlığını savunmaktadır.
- Devrimci Gençlik Dernekleri yurtseverdir; ülkemizdeki tüm ABD ve NATO üslerine, NATO üyeliğine, Türkiye’nin AB üyelik sürecine, emperyalistlerle girilmiş tüm eşitsiz yükümlülük ve anlaşmalara karşıdır.
7- Devrimci Gençlik Dernekleri faşizme karşı demokrasi için mücadele eder!
- Kurtuluş Savaşı sonrası emperyalistlerinden bağımsızlığı kazanan Türkiye; yarı feodal ve yarı sömürge Osmanlı Devleti’nin yerine kurulan cumhuriyet rejimi ve onun siyasal önderi olan küçük burjuva Kemalist iktidar tüm zaaflarına ve milliyetçi-tekçi siyasetine rağmen ülke tarihinde ilerici bir uğraktır.
- Kapitalizmin kendi iç dinamikleriyle gelişmediği ve yerli burjuvazinin oldukça cılız olduğu Türkiye’de, küçük burjuva diktatörlüğü tesis etmek isteyen Kemalistler devlet desteğiyle bir burjuva sınıfının ortaya çıkması için çabalamıştır. İki dünya savaşı arasındaki emperyalist kamp arasında yaşanan hegemonya boşluğu ve Sovyetler Birliği’ne görece yakınlık Türkiye’nin pragmatist siyasetine rağmen İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar bağımsız niteliğini korumasına yardımcı olmuştur.
- Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından ABD emperyalizminin hegemonik emperyalist güç olarak ortaya çıkması ve SSCB önderliğindeki sosyalist kampa karşı dünyanın her tarafında gericiliğin bayraktarlığını yapmaya başlamasının ardından kapitalizmin iç dinamiklerle gelişmediği Türkiye ve onun kendi ayakları üzerinde duramayan zayıf burjuvazisi emperyalizmin boyunduruğuna girmeye başlamıştır.
- Böylece Türkiye yıllara yayılan bir süreç içinde emperyalizmin yeni sömürgesi haline gelmiştir. Emperyalizmin işbirlikçileri devletin en tepesinden başlayarak kurumsal olarak sömürge tipi faşizmi; yani görünüşte demokratik özünde ise egemenlerin halka karşı şiddetinin dizginsiz sürdüğü bir suç rejimini inşa etmeye başlamıştır.
- Faşist rejim Demokrat Parti iktidarı, 12 Mart ve 12 Eylül Darbeleri gibi çeşitli uğraklarda güncellenmiş ve AKP’nin iktidara gelişi, ardından da başkanlık sistemi denen Saray Rejimi’nin yasal hale gelmesiyle yeni bir boyuta ulaşmıştır. Halkın tarihsel süreçte elde ettiği kazanımlar bu süreçte sürekli olarak törpülenmiş, demokratik kazanımlar tasfiye edilmiş, kamu kaynakları özelleştirmeler yoluyla yağmalanmış, dinselleştirmenin önü açılmış, ırkçılık ve tekçilik palazlandırılmıştır.
- AKP iktidarı sıradan bir hükümet değil, faşizmin güncellenmiş biçiminin kurucu iktidarı ve yürütücüsü, emperyalizmin özel yetkili partisidir. Bu sebeple anti faşist mücadelenin temel direği AKP/Saray rejimine karşı uzlaşmaz mücadeledir.
- Avrupa’da görülen faşist iktidarlar gibi aşağıdan yukarıya kitle desteğiyle değil, yukarıdan aşağıya devlet eliyle örgütlenen faşizmin yıkılması bu nedenle bir devrim sorunudur.
- Devrimci Gençlik Dernekleri bu nedenle emperyalizme ve bir avuç işbirlikçisine karşı halkın faşizme karşı demokrasi mücadelesinin tarihsel olarak bir parçası ve en dinamik öznesidir.
- Devrimci Gençlik Dernekleri’nin ittifak ve birlik siyasetinin perspektifini faşizme karşı demokrasi mücadelesinin ihtiyaçları belirlemektedir.
- Devrimci Gençlik Dernekleri’nin demokrasi anlayışı baskı yasalarıyla ve manipülasyon araçlarıyla 5 yılda bir oy vermekten ibaret olan bir demokrasi değil; üretenlerin, emekçilerin ve halkın tam örgütlenme özgürlüğüne sahip olduğu bir demokrasidir.
8- Devrimci Gençlik Dernekleri demokratik-özerk üniversiteyi savunur!
- Bilimsel bilgininin üretildiği kurumlar olması gereken üniversiteler ülkemizde sermayenin ihtiyaç duyduğu kalifiye eleman ihtiyacını yetiştirmenin bir aracı, gençliğin işsizlik batağından önceki son durağı, gericiliğin ve anti bilimselliğin örgütlenme aracı ve karlı bir piyasa haline getirilmekte ve piyasa ile üniversite arasındaki bağlar iktidar eliyle sağlamlaştırılmaktadır.
- İktidarın üniversite politikası doğa bilimlerini üniversitelerden silmekte, toplum bilimlerini ise sadece piyasaya yarayacak yönleriyle ele almaktadır.
- Üniversitelerdeki kalite yitimine AKP’nin faşist baskı politikası eşlik etmekte; üniversite yönetiminde öğrencilerin ve akademisyenlerin söz hakkı olmamakta, ses çıkaran akademisyenler ihraç edilmekte, üniversitelere polisler doldurularak kampüsler karakola çevrilmekte, öğrenciler polis ve ÖGB baskısı görmekte ve yasal baskıların yanı sıra gerici-faşist çeteler de iktidar tarafından bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır.
- Devrimci Gençlik Dernekleri öğrencilerin ve akademisyenlerin örgütlenme hakkına sahip olduğu ve üniversite yönetiminde temel aktör olduğu, akademik-demokratik özgürlüklerin yasal güvencede olduğu, sermaye desteğiyle değil kamu kaynaklarıyla bütçesinin oluşturulduğu ve patronlara muhtaç bırakılmadığı bir bilim kurumunu hedefleyen demokratik-özerk üniversite mücadelesinin tarihsel sürdürücüsüdür.
- Demokratik üniversite bağlamında öğrencilerin ve akademisyenlerin hem temsili biçimde hem de doğrudan biçimde üniversite yönetiminde söz, yetki, karar sahibi olduğu birimler oluşturulmalıdır.
- Yine demokratik üniversite bağlamında öğrenci kulüplerinin üniversite yönetiminde söz sahibi olmaları sağlanmalı ve kulüp faaliyetleri için maddi ve mekansal olanaklar arttırılmalıdır.
9- Devrimci Gençlik Dernekleri eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitimi savunur!
- Ülkemizdeki eğitim sistemi; tepeden tırnağa paralı, dinselleştirmenin ana okulu sıralarından başlar hale geldiği, niteliksiz, rekabetçi, tekçi, anti bilimsel, düşünmeyi değil inanmayı, itirazı değil itaati öğrenen nesillerin yetiştirilmesini amaçlayan bir eğitim sistemidir.
- Eğitimde cinsiyet eşitliğinin altı gün geçtikçe oyulmakta, kadınlara köle rolü biçilmektedir. Karma eğitim AKP tarafından hedef tahtasına konulmaktadır. Eğitimde tam cinsiyet eşitliği sağlanmalı, ailelerin çocuklarını zorla tesettüre sokması anlamına gelen ilköğretim ve ortaöğretimdeki türban serbestisi kaldırılmalıdır.
- Eğitim müfredatı bilimselleştirilmeli, dinselleştirmenin izleri silinmeli, zorunlu veya gönüllü; din dersleri ilk ve ortaöğretim kurumlarında verilmemeli ve dini eğitim veren özel kurumlar veya kamu kurumları (imam hatip liseleri, kuran kursları vs.) kapatılmalıdır.
- Öğrenciler elemeci ve rekabetçi bir sınav sistemi içerisinde geleceksizliğe hazırlanmaktadır. Öğrencilerin sınavlarla elenmek yerine yetenekleriyle gelişebildiği, rekabetin değil dayanışmanın öne çıktığı bir eğitim sistemi oluşturulmalıdır.
- Meslek lisesi öğrencileri staj adı altında sömürülmekte, piyasaya ucuz ara eleman sağlamanın kaynağı olarak görülmektedir. Meslek liselerinin piyasayla bağı koparılmalı ve öğrencilerin ihtiyaçları ve geleceği gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.
- Anadilde eğitim başarılı bir eğitimin temellerinden biridir. Ülkemizde Kürt gençleri ana dilde eğitim hakkından mahrum bırakılmakta ve eğitim hakları sabote edilmektedir. Anadilde eğitim hakkı sağlanmalıdır.
- Parasız eğitim öğrencilerin okul, barınma, beslenme, kırtasiye ve kültürel ihtiyaçlarını da kapsayan çok boyutlu bir haktır. Öğrencilerin maddi ihtiyaçlarını sömüren tarikat ve cemaat kurumları (yurt, kurs, etüt merkezi, dershane vs.) kapatılmalı ve parasız eğitim hakkı tüm boyutlarıyla hayata geçirilmelidir.
10- Devrimci Gençlik Dernekleri laikliği savunur!
- Dini inançlar bireylerin sadece kendisini ilgilendiren bir meseledir. Her insan bir dini inanca sahip olma veya hiçbir dini inanca sahip olmama özgürlüğüne sahip olmalıdır. Devrimci Gençlik Dernekleri dini inançların sosyal ve siyasal normlar haline getirilip baskı unsuru olmasına karşı toplumun iktidar eliyle dinselleştirilmesine karşı laikliği savunarak mücadele eder..
- Devrimci Gençlik Dernekleri laiklik mücadelesinin bir öznesidir ve tarihinin hiçbir döneminde gerçekten laik olmamış olan Türkiye’de, egemenlerin ve düzen muhalefetinin savunur gözüktüğü sözde laikliği değil toplumsal ve siyasal hayatın dini normlardan arındırılması demek olan gerçek laikliği hakim kılmayı hedeflemektedir.
- Devrimci Gençlik Dernekleri toplumun hurafelerle, cehaletle uyutulmasına karşı bilimi rehber alır. İnsan hayatını düzenleyen kuralların dini değil, doğanın ve toplumun hareket yasaları ile bilimi temel almasını savunur.
- Laiklik mücadelesi özgürlük, eşitlik ve demokrasi mücadelesinin birer parçasıdır.
11- Devrimci Gençlik Dernekleri milliyetçiliğe karşı halkların kardeşliğini savunur!
- Dünyada ve Türkiye’deki halkların bir arada yaşamının koşullarının hazırlanması için emperyalistler ve işbirlikçileri dışında hiçbir engel yoktur. Birlikte yaşamanın temel koşulu kardeş halkların tüm siyasal ve kültürel haklarına sahip olması ve eşit olmasıdır.
- Milliyetçilik bir yönüyle kardeş halklara düşmanlık siyasetidir. Devrimci Gençlik Dernekleri milliyetçiliğin, ırkçılığın ve şovenizmin karşısında halkların kardeşliğini ve enternasyonalizmi savunur.
- Devrimci Gençlik Dernekleri Kürt halkının Türk halkıyla birlikte tüm siyasal ve kültürel haklarına kavuşmuş biçimde gönüllü olarak bir arada yaşamını, her iki halkın da emperyalizme ve faşizme karşı birleşik mücadelesini savunur.
- Devrimci Gençlik Dernekleri emperyalist saldırganlık sonucu ülkelerinden koparılmış ve ülkemize Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan göçmek zorunda kalmış milyonlarca insanın iktidarın beslediği şoven saldırganlığın hedefi haline getirilmesinin karşısındadır. Göçmenlerin ucuz iş gücü olarak görülmesine, egemenler arası iç ve dış politik rekabette tehdit unsuru kullanılmasına ve egemenlerin suçlarını gizleme amacıyla emekçilerin gözünde düşmanlaştırılmasına karşı mücadele eder.
12- Devrimci Gençlik Dernekleri kadınların özgürlüğü ve eşitliği için mücadele eder!
- Süregelen erkek egemen toplum biçimi yüzünden ezilen kadınlar, AKP/Saray Rejimi’nin planlı kadın düşmanı politikaları sebebiyle de ezilmekte ve baskı görmektedir.
- Kadın cinayetleri AKP iktidarı döneminde olağan hale getirilmekte, kadınlara iktidar tarafından “ev kölesi” olma dışında hiçbir gelecek gösterilmemektedir. Kadına karşı şiddet iktidar basını ve ideologları tarafından teşvik edilmektedir. Kadın cinayetleri, tecavüz ve taciz suçlarının failleri rutin şekilde ceza indirimleri almaktadır.
- “İmam nikahı” adı altında gerçekleşen çocuk istismarları bizzat iktidar tarafından teşvik edilmekte ve bu suçu işleyenler cezasız bırakılmaktadır.
- Kadın istihdamı iktidar tarafından iradi bir biçimde engellenmekte, kadınların iş gücüne katılımı ve geleceğini eline alma iradesi saldırıya uğramakta ve kadınlar işsizliğe mahkum edilmektedir.
- Devrimci Gençlik Dernekleri genç kadınların, kadın düşmanı AKP/Saray Rejimi’ne karşı mücadelesinin ön saflarındadır. Bu mücadelede temel ve somut hedefin AKP’nin kadın düşmanı politikaları olduğu gerçeğinden hareketle mücadeleyi de kadınların özgürlüğü için AKP iktidarına karşı siyasal mücadele ekseninde örgütler.
13- Devrimci Gençlik Dernekleri kapitalizmin ekoloji üzerindeki yıkıcılığına ve kentlerin sermayeye peşkeş çekilmesine karşı mücadele eder!
- Kentlerimiz ve yaşam alanlarımız sermayenin rantiye alanları haline getirilmektedir. Milyarlarca liralık projeler, kentlerin tarihi-hafıza mekanlarını yok etmektedir. Tarihsel ve mekansal olarak kentlerimizin dokusunu meydana getiren yapılar, ya iktidara yakın sermaye gruplarına tahsis ediliyor ya da restorasyon adı altında yine sermayeye altın tepside sunulmaktadır.
2. Özellikle İstanbul’da deprem toplanma alanlarının hepsi birer birer AVM’ye dönüşürken olası bir afet anında halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması konusunda kamu yararına harcamalar yapılmaktadır. Hatta “İmar Barışı” gibi düzenlemelerle kaçak ve can güvenliğini hiçe sayan yapılar, iktidarın para kapısı haline getirilmektedir.
3. Halk sağlığının ve can güvenliğinin hiçe sayıldığı; sermaye sahiplerinin kasalarını doldurduğu iktidar projeleri ile ihmal-kâr hırsı-cezasızlık üçgeni bir arada çalıştırılarak katliam gibi kazalar yaşanmaktadır. Bu kazalardan mağdur yurttaşların hak arayışları engellenmektedir.
4. Ülkemizin en verimli tarım arazileri, doğal sit alanları, dereleri, denizleri, ovaları, ormanları ve yeşil alanları birer şantiye haline getirilmiş durumdadır. Hiçbir doğal güzellik ya da zenginlik; iktidarın kâr hırsından kurtulamamaktadır. Doğal sit alanları, sermayenin garantörlüğünü üstlenen yargı mekanizması tarafından çıkarılan düzmece belgelerle yapılaşmaya açılmakta; başta büyük kentler olmak üzere memleketin tamamında ormansızlaştırma politikası izlenmekte; derelerimizin üzerine kurulan/kurulmak istenen HES’lerle hem su kaynaklarımız hem de canlıların yaşam alanları gasp edilmektedir. Memleketin en verimli tarım arazileri, bizzat iktidar politikaları tarafından ranta açılırken tarımsal üretim yok edilmekte; çiftçiler üç kuruşa mahkum edilmektedir.
5. Tekellerin rant ve kâr hırsı sonucu ekoloji büyük tahribat ve yıkım altındadır. Kapitalizmin gezegenimizdeki yıkım ve tahribatı her koldan gizlenmeye çalışılırken Dünya’mız ve canlı türleri her geçen gün yok olmanın eşiğine gelmektedir. Devrimci Gençlik Dernekleri doğanın, kentlerin ve tarımın yıkımına yol açan tüm piyasacı politikaların karşısındadır.