Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle bir yıllık tutukluluğun ardından geçtiğimiz Ocak ayında görülen 5. duruşmada tahliye edilen Genel Sekreterimiz ve İstanbul Üniversitesi öğrencisi Berkay Ustabaş’ın karar duruşması 15 Nisan Pazartesi günü görülecek.
2013 yılında, polis tarafından atılan bir gaz fişeğiyle başından vurularak katledilen ve Gezi direnişinin sembolü olan Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı gerekçesiyle, 20 Aralık 2017’de evi polisler tarafından basılan Genel Sekreterimiz Berkay Ustabaş, 5 Ocak’ta tutuklandı. Evinden çıkan tamamı yasal, bandrollü kitaplar ve Gezi Parkı Direnişi’nde gözaltına alınmış olması gerekçe gösterilerek bir yıl tutsak edildi.
Savcının, hukukun ilkelerine göre değil, polis fezlekelerine göre peşin hüküm verilmiş bir yargılama tiyatrosu oynandığının itirafı niteliğindeki “Ahdımız var” sözleri ile başlayan bir yıllık tutukluluk süreci boyunca sürgün; onursuz arama dayatmalarında, kamerasız odalarda, koğuş baskınları sırasında, doktor muayenelerinde gördüğü işkenceler; kitap, görüş ve iletişim yasağı gibi hak ihlalleri geçti.
Tüm bunların yanı sıra dava süreci boyunca AKP yargısının yeni cezalandırma pratiği halini alan SEGBİS dayatması ile Berkay’ın savunma hakkı tutuklu bulunduğu tüm yargılama sürecinde gasp edildi.
AKP’nin en ufak bir itiraza dahi hedef gösterme, ev baskını, gözaltı ve tutuklamayla karşılık verdiği bu koşullarda; salt bir susturma değil, muhalefeti topyekün “yok etme” ve “yalnızlaştırma” gayesiyle hareket ettiğini biliyoruz.
Bugün Gezi Direnişi’nden beş yıl sonra dahi ardı ardına Gezi Direnişi hakkında davalar açılıyor. Halkın tüm kesimleri baskı altına alınmaya çalışılıyor. Gezi’nin simgesi Berkin’in cenazesine katıldığı için bir üniversite öğrencisini bir yıl boyunca hapsederek Berkin’i sahiplenen milyonlara gözdağı verilmeye çalışılıyor. Bu tehdide ve sindirme çabasına bir yıl önce söylediğimiz sözleri tekrarlayarak cevap veriyoruz: Bizim “Berkin” diyen sesimiz faşizmden daha güçlüdür ve bu ses yenilgi tanımaz!
Faşizmin adaletten anladığının adaletsizlik olduğunu görüyoruz. Bu yüzden bir memleketin her karışı için adalet mücadelesi veriyoruz. Ve bu memlekete adaleti getirme hedefindeki uzun yolumuzun kendileri için dikensiz bir gül bahçesi haline getirdikleri mahkeme salonlarından değil, faşizme karşı uzlaşmaz, direngen ve kararlı bir mücadeleden geçtiğini biliyoruz. Bugün bir gençlik kuşağını on yıllarca hapis tehdidi ile kuşatanlara nihai adaletin halkın elleri ile geleceğini hatırlatıyoruz.
Bu dava, münferit bir dava değil. Bugün Genel Sekreterimiz Berkay Ustabaş’ın oturtulduğu sanık sandalyesi, onun nezdinde bir memleketin sanık sandalyesine oturtulmaya çalışıldığının ifadesidir. Gençliği ve gençliğin devrimci mücadelesini yargılamaya çabasıdır.
Başta binlerce tutuklu üniversite öğrencisi ve Gezi Direnişi’ne katılan milyonlar için olmak üzere; adaletsizliğe uğrayan herkes için faşizme karşı adalet mücadelesi veriyoruz.
Devrimci Gençlik Dernekleri olarak; tüm bu saldırılara karşı var gücümüzle direneceğiz. Eşit, özgür, adil; insanca yaşanabilir yarınların Berkay’ı özgürlüğüne kavuşturan dayanışmamızdan; sıklaşan adımlarımızdan, birlikte yan yana, omuz omuza vereceğimiz mücadeleden geçtiğini biliyoruz.
Tüm devrimci demokrat kamuoyunu, halkımızı, gençleri, Gezi Direnişi’ne omuz verenleri, Berkin’e sahip çıkanları 15 Nisan Pazartesi saat 10.00’da Silivri’de görülecek karar duruşmasına çağırıyoruz!
Birlikte yükselen sesimiz, sadece bir hâkimin hukuksuzluklarını geriletmeyi hedef almıyor; memleketin her karışına nihai adaleti getirme niyetimizin birinci koşulunu oluşturuyor. Dayanışmayla!