“Ama budandıkça fışkıran da bizleriz. Ölüyoruz! Demek ki yaşanılacak…”
20 Temmuz 2015 günü, Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkarak IŞİD işgali sonrası yeniden inşa edilen Kobane’de yaşayan halka dayanışma ve yardım, oradaki çocuklara eğitim ve oyuncak götürebilmek için Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun öncülüğünde Urfa’nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür ve Sanat Merkezi önünde buluşan devrimcilere, katil IŞİD çetesi tarafından canlı bomba saldırısı gerçekleştirildi.
“Kobane’yi yeniden inşa ediyoruz!” diyerek yola çıkan ve basın açıklaması gerçekleştirmek için Amara Kültür ve Sanat Merkezi önünde basın açıklaması yapan devrimcilere saldıran eli kanlı IŞİD çeteleri, 33 mücadele arkadaşımızı katletti! Katliamın ardından geçen 3 yılda devam eden mahkeme sürecinde defalarca savcı ve mahkeme heyeti değişikliğine gidildi, yargılama geciktirildi. Suruç Katliamı’ndan 18 ay sonra tamamlanan iddianamede, sadece 1’i tutuklu bulunan 3 IŞİD çetecisi katliam sanığı hakkında 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi, 12 sanık hakkında “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi. Katliam sanıklarının ifade verdiği duruşmalar, savcıların ‘Sıkıldım’ sözleri ile kesildi; katliamın yargılaması keyfiyet nedeniyle aksatıldı, saldırının üzerinden geçen 3 yılda faillerin, katliamı planlayanların ve hiçbiri cezalandırılmadı!
Kobane’yi inşa etmek üzere çıktıkları yolda Suruç’ta buluşan mücadele arkadaşlarımıza karşı düzenlenen bu saldırının esas amacı, başta gençlik hareketi olamak üzere Türkiye’deki devrimcilerin tamamını korkutmak ve sindirmekti! Esas amaç, hedef ve istek belliydi: Gençliğin mücadelesini durdurmak, geriletmek ve bitirmek! Bu nedenle, Suruç’ta yaralanan arkadaşlarımız ev baskınlarıyla gözaltına alındı, tutuklandı, işkenceye maruz bırakıldı ve hatta katliamda yaşamını yitirenlerin cenazesine katılmak suç sayıldı!
Suruç’un hesabını gençlik soracak!
IŞİD’e verdiği aleni destek ile AKP, Suriye’de yaratılan savaş ortamının da başlıca sorumlularından biri halini aldı. Yineliyoruz: “IŞİD’li canlı bombaların listesi elimizde bulunuyor ancak eylem yapmadan yakalayamıyoruz” açıklamaları ile katliamlara davetiye çıkaran iktidar da, çıkarılan yakalama kararlarını bile isteye uygulamayarak katliamların yaşanmasına engel olmayan polisler de IŞİD’li çetelerin işbirlikçisi ve Suruç’ta hayatını kaybeden arkadaşlarımızın katilidir!
Dönemin başbakanının “Bir grup öfkeli genç” olarak nitelendirdiği IŞİD çetelerinin katlettiği yoldaşlarımızın düşlerinin aydınlattığı yolda mücadelelerini omuzlayarak; devrimci gençleri yıldırabileceğini, sindirebileceğini, korkutabileceğini sananlara cevap veriyoruz: Gençlik hiçbir zaman tutuklamalar, saldırılar ve katliamlar karşısında yılmadı; öfkemiz diri, inancımız sonsuz: Katillerden de katilleri aklayanlardan da hesabı gençlik soracak!
Tarihe mücadelelerini canları ile yazdıran 33’lere sözümüz var: Üniversitelerde, liselerde, sokaklarda yan yana yürüdüğümüz; seslerimizin birbirimizin sesine karıştığı; sloganlarımızı sokaklarda, meydanlarda, amfilerde birlikte haykırdığımız; mücadeleyi birlikte büyüttüğümüz arkadaşlarımızın düşlerini yarım bırakmayacağız!
Katilleri affetmeyeceğiz!
Devrimci Gençlik Dernekleri