68 kuşağının 50’inci, Türkiye öğrenci hareketinin sembol isimlerinden, dönemin devrimci mücadelesinin liderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişinin ise 46’ıncı yılındayız. Aradan geçen onlarca yıla inat söylemeye devam ediyoruz: Denizlere sözümüz devrim olacak!
Deniz Gezmiş ve arkadaşları daha güzel bir dünya için yola çıkıp, ülkedeki tüm emekçilerin, öğrencilerin, köylülerin insanca bir ülkede yaşamaları için savaştılar. Döneminde emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı bağımsızlık, eşitlik, özgürlük, barış ve adalet mücadelesini yükselttiler. Onlar mücadele ile dolu kısa ömürlerinde öğrencilerin talepleri için üniversite işgallerinde, Amerikan işgaline karşı 6. Filo eylemlerinde, katil ABD ve İsrail’e karşı direnen Filistin halkının yanında en ön saflardaydılar!
Dönemlerinde öğrenci hareketinin ve devrimci mücadelenin öncü isimlerinden olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan uğrunda savaştıkları mücadele ile kısa sürede bu ülkedeki tüm işçilerin, köylülerin, memurların, öğrencilerin sesi ve yüreği oldular.
6 Mayıs 1972 günü bir şafak vakti idam sehpasına giderlerken de aynı kararlılık ve inanç ile ülkenin tüm ezilenlerine aynı sözler ile seslendiler: Kahrolsun emperyalizm, yaşasın işçiler ve köylüler!
Bugün Denizlerin katlinin üzerinden geçen onlarca yıla rağmen aynı inat ve kararlılık ile Denizleri anmaya, onları yaşatmaya devam ediyoruz. Biliyoruz; bir şafak vaktinde onları katleden devlet, sadece bu üç devrimcinin hayatını değil, uğruna ölüme gittikleri sömürüye, talana, yağmaya karşı eşitlik, emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı başlattıkları bağımsız ve özgür bir ülke mücadelesini de yok etmek istedi. Ancak başaramadı, çünkü bugün 68’in 50’inci yılında, Denizlerin ve onların idamını engellemek için yaşamını yitiren Mahirlerin inancı ve kararlılığı ile onların açtığı yolda mücadele sürüyor!
İşte bugünü, 6 Mayıs’ı bizler için salt bir anma günü olmaktan çıkartan şey tam da budur. Bugün, hem ABD emperyalizminin başta Suriye’de, Filistin’de ve tüm Ortadoğu’da yürüttüğü bu kanlı savaşa karşı hem de onun işbirlikçisi AKP ile birlikte ülkemizde yaptığı yıkımlara karşı mücadele günüdür. 6 Mayıs; Denizlerin, Mahirlerin ve dönemin tüm devrimcilerinin mücadelesinin bugüne taşınmasıdır, bir görev ve sorumluluk günüdür. İnşa edilen işbirlikçi, gerici, piyasacı rejime, AKP’nin ve onun saray rejiminin ‘başkanlık’ adı altında dayattığı tek adam düzenine, açık faşizm koşullarına karşı, onların inancı mücadele günüdür!
Bizler, işte bu bilinç ve onların devrimci mücadele tarihinden aldığımız güç ile eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi için devrim yolunda yürüyoruz. Emperyalizme ve faşizme karşı Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in, Mahir’in kararlılığı ile mücadeleyi sürdürüyoruz. Haramilerin baskı politikaları, gençliği ve gençliğin örgütlü devrimci mücadelesini susturma çabalarını tanımıyoruz. Zulme, zorbalığa, tüm bu yıkıma ve sömürüye karşı devrim yolunda Deniz olacağız, mutlaka biz kazanacağız!