AKP’nin üniversitelere dönük kirli politikalarının bir devamı olarak hükümet, 15 ‘yeni üniversite’ kurulmasını öngören kanun tasarısını TBMM’ye sundu. Onlarca fakülteyi yeni üniversitelere pay ederek on üniversiteyi bölmeyi ve ayrıca beş yeni üniversite kurulmasını içeren bu tasarı dahilinde bölünecek üniversiteler arasında başta İstanbul, Gazi ve İnönü geliyor.
Erdoğan’ın Turgut Özal’ın ölüm yıldönümünde partisinin il kongresinde yaptığı konuşmada sinyallerini verdiği, TBMM’ye sunulan bu yeni taslağa göre, 3’ü devlet 2’si vakıf üniversitesi olmak üzere 5, hali hazırda mevcut üniversitelerin belli fakültelerinin bölünmesi ile de 10 yeni üniversite kurulacak. Bölünen fakültelerin, çalışanları, bütçesi, taşınmazları ve demirbaşları yeni üniversiteye devredilecek yani ‘yeni üniversite’ adı altında sadece tabelalar değişecek.
Ortaöğretimden, yükseköğretime her alanda eğitimi niteliksizleştiren, bilimden uzaklaştıran, üniversiteleri piyasanın ihtiyaçlarına göre şekillendiren, polis-ÖGB terörü ile kuşatan, üniversite bünyesinde karşısına çıkan her muhalif odağı, akademisyeninden öğrencisine bastıran, tutuklayan AKP iktidarının bu hamlesinin de amacı oldukça açık.
Türkiye’nin en eski ve köklü üniversitelerinden biri olan İstanbul Üniversitesi’nin bölünmesini de önüne koyan bu tasarıda Orman ve Çapa Tıp gibi fakültelerini İstanbul Üniversitesi bünyesinden kopararak, kurulacak olan İbn-i Sina Üniversitesi’ne devredilmesi de yer alıyor. Köklü okulları, geçen senelerde liselerden başlayarak ‘Proje okul’ ilan ederek hedef alanlar, bu sene başka bir biçimde aşındırmaya çabalıyor.
‘Yeni üniversite’ açma propagandasını basit bir seçim malzemesi yapmak dışında, üniversiteleri atanan yeni yandaş rektörler ve kadrolar ile bölerek yönetmeyi, bu alanlardaki rant kapılarını çoğaltmayı, her yerden abluka altına almayı, bunların yanında kültürünü, tarihini yok etmeyi doğrudan amaçlayan bu tasarı kabul edilemez!
‘YÖK bana bağlı, sınavı hemen bir hafta erteledik’ diyenler bilsinler ki üniversiteler ve bileşenlerinin kaderi AKP iktidarının tekelinde değildir. İktidarın her türlü saldırı politikasına eşit, parasız, bilimsel ve demokratik üniversite mücadelemizdeki kararlılığımız ile cevap vereceğiz, üniversitelerimizi her saldırı karşısında savunacağız. Üniversiteler iktidarın, piyasanın, tarikatların arka bahçesi değil, bizimdir!